abre.m
Kitaplarım, bana yetecek kadar büyük bir krallıktır. (William Shakespeare)
SON-ALEXANDRA OLIVA
TANITIM
Önce kanına girecekler. Hayali zorluklar yaratıp, olmadık ödüller vaat edecekler. Sırf güvenini kazanmak için.
Güvenme.
Sonra yanına tanımadığın insanlar katacak; en derin, en mahrem korkularınla yüzleştirecekler. Seni oyuna getirip vazgeçirmek için.
Vazgeçme.
En son rüyalarına göz dikecek, sınırlarını zorlayacak, ışığını çalacaklar. Ama sen, sonu ne olursa olsun, içindeki sese inan.
Karanlığa teslim olma.
Patlak veren bir felaketle rayından çıkan bir reality-show yarışması ve kendilerini bekleyen tehlikelerden habersiz, kaybetmemeye kararlı yarışmacılar. Sonu belirsiz bir hayatta kalma oyunu ve bu oyunun parçası olmayı reddedip içgüdülerine tutunan bir kadın. Okurların ve eleştirmenlerin övgüyle karşıladığı Son, insan ruhunun sınırlarına dair, ele avuca sığmayan, kışkırtıcı bir hikâye.
Yayın hakları 20’den fazla ülkeye satıldı.
Sıra dışı kurgusuyla tüm dünyada ses getirdi.
Yayınlandığı ülkelerde yılın kitabı olarak öne çıkarıldı.
“Kitabı okurken kendinizi, son süratle uçuruma doğru giden bir arabanın ön koltuğunda oturuyormuş gibi hissedeceksiniz.”
-Amazon-
“Alexandra Oliva alabildiğine samimi ve sezgi dolu kalemiyle, kendini okura sevdiren, kanlı canlı bir kadın karakter yaratıyor.”
-Publishers Weekly (Starred Review)-
“Gerilim yüklü, muhteşem ve zekice kaleme alınmış bir hikâye. Okurken geçirdiğim bir saniyeye bile acımadım.”
-Lauren Beukes, The New York Times Çoksatan Yazarı-
Reality-show yarışmalarımı günümüzde çok moda
ve bir çok kişi sır ünlü olma para gibi nedenlerle bu yarışmalara
başvuruyor. Ama bu kitaptaki yarışma bunun çok daha ötesinde "Açlık
Oyunları"nın daha farklı bir versiyonu gibi. Acımasız, ölme riskiniz
var. Ve yarışmanın kuralları bile net değil.. Sonu belli olmayan bir
hayatta kalma oyunu gibi düşünün. Ama işler değişipte yarışma alanını
ölümcül bir salgın sarar ve bundan habersiz bir yarışmacısınız. Ne
yapardınız? Nasıl bir bilinçle ilerlerdiniz bu yarışmada?
Bir kitapta hiç mi adranalin düşmez hep mi gerilim olur. Bir bölüm günümüz bölüm yarışmadaki zamanı aradada yarışmayı izleyen izleyicilerin sosyal medyadaki yorumlarından oluşuyor kitap. Yani durmadan ordan oraya gidiyor. İlk defa bu yazım bu kadar hoşuma gitti. Böyle olması merakı ve gerilimi çok daha arttırdı.
Aslında bundan bir kaç yıl sonra bu tarz yarışmalarınım olabiliritesi düşünükerek yazılmış bir kitap. Yarışmada merhamiyet, acıma, yardımlaşma gibi insani duyguları yitiriş var. Açlık, pislik, hayatta kalma mücadelesi son safada. En önemlisi hırs var birinci olmak için, yenilmemek için vazgeçilenler düşünülecek şeyler.
Bir çok distopya okudum ama beni içlerinde en düşündüreni, sorgulatanı bu oldu.
Bir çok distopyaya benzerliği var ama düşündürmesi ve sorgulatması ile diğer kitaplardan ayrılıyor.
Farklı bir kapak tasarımı var. Ciltli gibi dursada baştaki iki kapak yapışık arkada tek kapak var. Tasarımına kesinlikle bayıldım. Okumadan öncede kapağı beğenmiştim ama okuyunca çok daha mantıklı geldi. Kapak resmi kesinlikle harikaaa!
Güvenme.
Sonra yanına tanımadığın insanlar katacak; en derin, en mahrem korkularınla yüzleştirecekler. Seni oyuna getirip vazgeçirmek için.
Vazgeçme.
En son rüyalarına göz dikecek, sınırlarını zorlayacak, ışığını çalacaklar. Ama sen, sonu ne olursa olsun, içindeki sese inan.
Karanlığa teslim olma.
Patlak veren bir felaketle rayından çıkan bir reality-show yarışması ve kendilerini bekleyen tehlikelerden habersiz, kaybetmemeye kararlı yarışmacılar. Sonu belirsiz bir hayatta kalma oyunu ve bu oyunun parçası olmayı reddedip içgüdülerine tutunan bir kadın. Okurların ve eleştirmenlerin övgüyle karşıladığı Son, insan ruhunun sınırlarına dair, ele avuca sığmayan, kışkırtıcı bir hikâye.
Yayın hakları 20’den fazla ülkeye satıldı.
Sıra dışı kurgusuyla tüm dünyada ses getirdi.
Yayınlandığı ülkelerde yılın kitabı olarak öne çıkarıldı.
“Kitabı okurken kendinizi, son süratle uçuruma doğru giden bir arabanın ön koltuğunda oturuyormuş gibi hissedeceksiniz.”
-Amazon-
“Alexandra Oliva alabildiğine samimi ve sezgi dolu kalemiyle, kendini okura sevdiren, kanlı canlı bir kadın karakter yaratıyor.”
-Publishers Weekly (Starred Review)-
“Gerilim yüklü, muhteşem ve zekice kaleme alınmış bir hikâye. Okurken geçirdiğim bir saniyeye bile acımadım.”
-Lauren Beukes, The New York Times Çoksatan Yazarı-
YORUM
Selam Son kitabına ekim ayında başlamıştım aslında ama aksilikler nedenile 10 sayfa okuyup bırakmıştım. 10 sayfa bile sürekli sabırsızlanmama yetti.
Bir kitapta hiç mi adranalin düşmez hep mi gerilim olur. Bir bölüm günümüz bölüm yarışmadaki zamanı aradada yarışmayı izleyen izleyicilerin sosyal medyadaki yorumlarından oluşuyor kitap. Yani durmadan ordan oraya gidiyor. İlk defa bu yazım bu kadar hoşuma gitti. Böyle olması merakı ve gerilimi çok daha arttırdı.
Aslında bundan bir kaç yıl sonra bu tarz yarışmalarınım olabiliritesi düşünükerek yazılmış bir kitap. Yarışmada merhamiyet, acıma, yardımlaşma gibi insani duyguları yitiriş var. Açlık, pislik, hayatta kalma mücadelesi son safada. En önemlisi hırs var birinci olmak için, yenilmemek için vazgeçilenler düşünülecek şeyler.
Bir çok distopya okudum ama beni içlerinde en düşündüreni, sorgulatanı bu oldu.
Bir çok distopyaya benzerliği var ama düşündürmesi ve sorgulatması ile diğer kitaplardan ayrılıyor.
Farklı bir kapak tasarımı var. Ciltli gibi dursada baştaki iki kapak yapışık arkada tek kapak var. Tasarımına kesinlikle bayıldım. Okumadan öncede kapağı beğenmiştim ama okuyunca çok daha mantıklı geldi. Kapak resmi kesinlikle harikaaa!
Puanım: 5/5
ALTIN OĞUL-PIERCE BROW
TANITIM
Mars Enstitüsü’ndeki amansız rekabetten zaferle çıkan Darrow, namı diğer Azrail, yönetici seçkinler arasında saygın bir konuma yükselmiş, en zalim ve zeki Altınlara; Eşsiz Yaralılara katılmıştır. Ancak Darrow onlardan biri değildir: Geleceğin yalanlar üzerine kurulu olduğu, trajediyle dolu, unutamayacağı ve affedemeyeceği bir geçmişi vardır.Sistemi içeriden yıkma hedefine ulaşmak için herhangi bir Altın değil; en iyi, en güçlü, en zeki, en vazgeçilmez Altın olmalıdır. Halkını aydınlığa çıkarmasının başka yolu yoktur ancak bu yol boyunca attığı her adım, Darrow’un kendi gölgesini biraz daha karartacaktır.
“İlk kitaptan çok üstün bir devam kitabı; öncülünü akla gelebilecek her bağlamda bir adım öteye taşıyor… Bilimkurgu hayranları için yılın en iyi kitabı olmaya aday.” Tor.com
“Pierce Brown’ın evreninde ilkellik ile yüksek teknoloji yan yana geliyor; aldatmaca ve kahramanlıkların dozu artıyor, macera da asla hız kesmiyor. Darrow ise daha ağır fiziksel ve duygusal çatışmalara giriyor.” Amazon.com, Seira Wilson
“Sürükleyici… Altın Oğul normalde bir üçlemenin son kitabından beklenecek, distopyaları yerle bir eden türde bir macera ve klişelere başkaldıran bir devam kitabı.” Entertainment Weekly
“Hikâyeyi Enstitü’nün dar alanından çıkaran Altın Oğul, Brown’ın edebiyat dünyasındaki ilk eserinden de başarılı bir kitap. Çatışma daha kapsamlı bir boyut kazanıyor ve çocuk oyunu olmaktan çıkıp Güneş Sistemi’nin kaderini belirleyecek gerçek bir
savaşa dönüşüyor.” Library Journal
“Kızıl Yükseliş’ten daha tehlikeli; aldatmacaları ve sürprizleri ise onunkiler kadar heyecan dolu. Sonunda ağzınız açık kalacak ve Brown’ın tam anlamıyla özgün, fazlasıyla nefes kesici serisinin sonunu dört gözle bekleyeceksiniz.” Booklist
YORUM
Selam deli dolu, şirin mi şirin kitap dostlarım! Kitabı sevince seslenişim bile değişti :).
Seri kitapları yorumlarken ilk kitap hakkında spolier vermemek için konuya pek giremiyorum. Konuyu merak edenler bir kaç fotoğraf gerideki Kızıl Yükseliş kitabına bakabilirler.
Yazar nerde bırakmışsa ustaca devam ettiriyor seriyi. Yine olay üzerine olay ve yeni bir sürü karakter. Karakterleri hatırlamak zor olsada olaylara kaptırıyor insan kendini.
Darrow sen nasıl bir karaktersin yani bu kadar acımasız ve duygusuz intikama gidebiliyorsun. Peki Brown nasıl yazdın bu kadar acımasız o sonu yani 3. Kitabın çıkmasına 1 gün kalmamış olsa kafayı yerdim. Nasıl ilerleyecek Sabah Yıldızın'da olaylar çok merak ediyorum. Bir kaç fikrim var ama yazarın daha çok ters köşe yapacağını düşünüyorum.
Ne kadar konu farklı olsada metallerin bulunduğu kitaplar bana Avatar'ı hatırlatıyor. Yani tamamen farklı ama elimde değil. Sissoylu serisiyle benzettiğim noktalar var. Hatta Sissoylunun 2. kitabı yakında okuma kararı aldım. Bu seriyle birlikte özlediğimi fark ettim. Galiba ben metalli konu alan yüm kitap, anime, manga hepsini birbirine bağlıyorum😂. Ama üçününde bambaşka olması ilginç.
Pegasus nasıl yapıyor çeviride bu çizgiyi tutturup hem akıcı hem etkileyici bir dille okuyucuya sunuyor? Çizgisini koruması belkide sevilen yayınevleri arasına girmesindeki en büyük etken.
Çok karışık bir yorum oldu ama son sayfayı okuyup, kitabın kapağını kapatınca kafam karmakarışık, bir tuhaf bıraktı kitap beni. Umarım 3. Kitap kargoda oyalanmazda kavuşurum.
ALTIN OĞUL-PIERCE BROW
TANITIM
Mars Enstitüsü’ndeki amansız rekabetten zaferle çıkan Darrow, namı diğer Azrail, yönetici seçkinler arasında saygın bir konuma yükselmiş, en zalim ve zeki Altınlara; Eşsiz Yaralılara katılmıştır. Ancak Darrow onlardan biri değildir: Geleceğin yalanlar üzerine kurulu olduğu, trajediyle dolu, unutamayacağı ve affedemeyeceği bir geçmişi vardır.Sistemi içeriden yıkma hedefine ulaşmak için herhangi bir Altın değil; en iyi, en güçlü, en zeki, en vazgeçilmez Altın olmalıdır. Halkını aydınlığa çıkarmasının başka yolu yoktur ancak bu yol boyunca attığı her adım, Darrow’un kendi gölgesini biraz daha karartacaktır.
“İlk kitaptan çok üstün bir devam kitabı; öncülünü akla gelebilecek her bağlamda bir adım öteye taşıyor… Bilimkurgu hayranları için yılın en iyi kitabı olmaya aday.” Tor.com
“Pierce Brown’ın evreninde ilkellik ile yüksek teknoloji yan yana geliyor; aldatmaca ve kahramanlıkların dozu artıyor, macera da asla hız kesmiyor. Darrow ise daha ağır fiziksel ve duygusal çatışmalara giriyor.” Amazon.com, Seira Wilson
“Sürükleyici… Altın Oğul normalde bir üçlemenin son kitabından beklenecek, distopyaları yerle bir eden türde bir macera ve klişelere başkaldıran bir devam kitabı.” Entertainment Weekly
“Hikâyeyi Enstitü’nün dar alanından çıkaran Altın Oğul, Brown’ın edebiyat dünyasındaki ilk eserinden de başarılı bir kitap. Çatışma daha kapsamlı bir boyut kazanıyor ve çocuk oyunu olmaktan çıkıp Güneş Sistemi’nin kaderini belirleyecek gerçek bir
savaşa dönüşüyor.” Library Journal
“Kızıl Yükseliş’ten daha tehlikeli; aldatmacaları ve sürprizleri ise onunkiler kadar heyecan dolu. Sonunda ağzınız açık kalacak ve Brown’ın tam anlamıyla özgün, fazlasıyla nefes kesici serisinin sonunu dört gözle bekleyeceksiniz.” Booklist
YORUM
Selam deli dolu, şirin mi şirin kitap dostlarım! Kitabı sevince seslenişim bile değişti :).
Seri kitapları yorumlarken ilk kitap hakkında spolier vermemek için konuya pek giremiyorum. Konuyu merak edenler bir kaç fotoğraf gerideki Kızıl Yükseliş kitabına bakabilirler.
Yazar nerde bırakmışsa ustaca devam ettiriyor seriyi. Yine olay üzerine olay ve yeni bir sürü karakter. Karakterleri hatırlamak zor olsada olaylara kaptırıyor insan kendini.
Darrow sen nasıl bir karaktersin yani bu kadar acımasız ve duygusuz intikama gidebiliyorsun. Peki Brown nasıl yazdın bu kadar acımasız o sonu yani 3. Kitabın çıkmasına 1 gün kalmamış olsa kafayı yerdim. Nasıl ilerleyecek Sabah Yıldızın'da olaylar çok merak ediyorum. Bir kaç fikrim var ama yazarın daha çok ters köşe yapacağını düşünüyorum.
Ne kadar konu farklı olsada metallerin bulunduğu kitaplar bana Avatar'ı hatırlatıyor. Yani tamamen farklı ama elimde değil. Sissoylu serisiyle benzettiğim noktalar var. Hatta Sissoylunun 2. kitabı yakında okuma kararı aldım. Bu seriyle birlikte özlediğimi fark ettim. Galiba ben metalli konu alan yüm kitap, anime, manga hepsini birbirine bağlıyorum😂. Ama üçününde bambaşka olması ilginç.
Pegasus nasıl yapıyor çeviride bu çizgiyi tutturup hem akıcı hem etkileyici bir dille okuyucuya sunuyor? Çizgisini koruması belkide sevilen yayınevleri arasına girmesindeki en büyük etken.
Çok karışık bir yorum oldu ama son sayfayı okuyup, kitabın kapağını kapatınca kafam karmakarışık, bir tuhaf bıraktı kitap beni. Umarım 3. Kitap kargoda oyalanmazda kavuşurum.
KIZIL YÜKSELİŞ-PIERCE BROWN-PEGASUS YAYINLARI
TANITIM
Ben dünyaları ateşe verecek kıvılcımım. Ben zincirleri kıracak çekicim. Ben halkımın ve esaret içinde yaşayan herkesin umuduyum. Çünkü biliyorum ki insan kendini köleleştiren adaletsizlikle özgürleşemez.Gelecekte, renk kodlarına göre sınıflara ayrılmış Toplum’un en alt sınıfını Kızıllar oluşturmaktadır. Diğer bütün Kızıllar gibi Darrow da, Mars’ı yeni nesiller için yaşanılır bir gezegen haline getirdikleri inancıyla günlerini madenlerde çalışarak geçirmektedir. Üstelik bunu severek ve isteyerek yapmakta, kanı ve teriyle çocuklarına daha iyi bir dünya bırakacağına inanmaktadır.
Ancak Kızıllar kandırılmıştır. Darrow, halkının yozlaşmış yönetici sınıfın kölesinden başka bir şey olmadığını keşfettiğinde adalet özlemi ve kaybettiği aşkının anısıyla hırslanır. İnsanlığın yeni nesil Altın hükümdarlarının güç için mücadele ettiği efsanevi Enstitü’ye sızmak için her şeyden vazgeçer. Hayatı ve medeniyetin geleceği pahasına en başarılı ve en vahşi Altınlarla rekabet etmek zorunda kalacak olan Darrow’un düşmanlarını yenmek için artık yapmayacağı şey yoktur… Bu, onlardan birine dönüşmek anlamına gelse bile.
“Olağanüstü bir macera, nabzınızı hızlandıracak bir serüven… Pierce Brown’ın çarpıcı ilk romanı Açlık Oyunları, Sineklerin Tanrısı ve Ender’in Oyunu’nu anımsatıyor. Başınızı döndürmek için gereken her şeye sahip.” Entertainment Weekly
“Ender, Katniss ve şimdi de Darrow… Pierce Brown’ın imparatorlukları çökerten bu ilk kitabı, insanlığın yıldızlara yayılma hayalini yeniden canlandırıyor.” Scott Sigler
“Bir intikam, savaş ve güç mücadelesi…” Kirkus Reviews
“Klasik bilim kurgu hayranları ve yeni distopik destanların coşkulu takipçileri bu müthiş kitabı mutlaka okumalı.” Examiner.com
“Hırs dolu… Her yaştan Açlık Oyunları hayranı mutlaka okumalı.” Booklist
“Okuyucuyu ele geçirecek ve daha fazlasını istetecek.” Library Journal
“Pierce Brown, okurlarının zihninde yer edecek müthiş ve güçlü bir eser yaratmış.” The Huffington Post
“Heyecan ve hareket dolu, sinemaya aktarılmaya hazır bir hikâye.” Publishers Weekly
YORUM
Merhaba, kitabın kan ayrımana dayalı bir distopya olması dışında içerik bilgisine sahip olmadan okudum ve iyiki böyle okumuşum. Hayal ettiğim gibi çıkmaması beni şaşarttı ve mutlu etti. Mesela olayın marsta geçtiğini kimseden duymamıştım. Kitabın ilk sayfalarında şaşırmaya başladım.Yukarda bahsettiğim gibi konu marsta geçiyor. Dünya insanlara yetersiz gelmeye başlayınca marsa insanlar gönderilip marsı yaşanılacak duruma getirilmeye başlanmıştır. Marsta canları ile çalışan aç, kıtlık içinde yaşayan kızılları hayali marsı yaşanabilecek bir yere çevirmektir. Altınlar tarafından burada eziyet görüp, dışlanıp, öldürülüp yaşanmaya alışmış ve baskıya boyun eğmişlerdir. Ama işin aslı insanlar marsa yerleşmiş ve lüks içindedir ama kızılları baskı altında tutmak ve sömürmek için kullanmaya devam etmektedirler. Darrow cehennemdalgıcıdır ve eşi Eo'yu çok sevmektedir.... Kitabımızın kahramanı Darrow ve kitapta Darrow'un bakış açısıyla anlatılıyor. @pegasusyayinlari kitabı nasıl çeviriyor ne yapıyor hep mi akıcı kitaplar seçiyor bilmiyorum ama kitap süper.Irk ve kan ayrımına dayalı bir çok distopya okudum ama mars ve Eo'nun yaptıkları kitabı farklılaştırıyor. Kitabı okurken okuduğum diğer distopyalara benzetmedim çok özgün farklı desem kesinlikle yalan olur hatta bambaşka olmalarına rağmen Sissoylular serisinde yaşadığım o duyguyu tekrar yaşadım. Başlarda bir Kızıl Kraliçe aklıma gelmedi desem yalan olur ama yazar olayı öyle bir değiştirip kurgulamışki harika bir kitap ortaya çıkmış. Kitabın ilk 100 150 sayfasından sonra kitap epik bir havaya bürünüyor ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.Sadece aman kurgu, roman diyerek değil baskı, şiddet, sindirme politikalarının uygulandığı, acımasızlığın normal bir şeymiş gibi sempoze etmeye çalışılan bir dönem toplumsal olarakta düşündürdü beni. Özellikle Eo'nun yaptığını yapar mıydım? Veya Darrow'un dönüşümü yaşadıkları dehşetti.Temposu yüksek bir kitap. Olay örgüsü çok fazlaydı. Bir olay etrafında 100 sayfa yazmamış bir sayfada kaç olayı değiştirmiş. Kurguya hayran kaldım. Kesinlikle distopya okuyanlara tavsiyemdir. Okuyun, okutun. Hazır 3. kitaba az kaldı okuyun. Ben merakla Altın Oğula başlayacağım Sabah Yıldızı'nı sipariş verdirdim. İyi ki önceden okumamışım meraktan ölürdüm kitap basılana kadar. Herkese keyifli okumalar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)